En son güncellenme zamanı 17 Aralık 2020
Kafa ve Yüz
Bu bölümde kafa ve yüz kısmında bulunan organlarımızın Almanca kelimelerini öğreneceksiniz. Kelimeleri hazırlarken akılda daha kolay kalması için resim eklemeye, kelimenin çoğul hali ile Türkçe anlamını vermeye ve en önemlisi ise örnek cümle içinde kullanımı, Türkçe anlamıyla beraber vermeye özen gösterdik. Alıştırmalar kısımda ise öğrendiklerinizi test edebilirsiniz.



Das Haar -e (Saç)
*Sie hat ihr Haar braun gefärbt. (Saçını kahverengiye boyadı.)



Die Stirn -en (Alın)
*Die Mutter küsste ihre Tochter auf die Stirn. (Anne kızını alnından öptü.)



Das Auge -n (Göz)
*Das Shampoo brannte in meinen Augen.(Şampuan gözlerimi yaktı.)



Das Ohr -en (Kulak)
*Ich bin ganz Ohr. (Kulağım sende.)



Der Mund -ü-er (Ağız)
*Halt den Mund und steig ein. (Kapa çeneni ve arabaya bin.)



Die Nase -n (Burun)
*Ich kann nicht durch die Nase atmen. (Ben burnumdan nefes alamıyorum.)



Das Kinn -e (Çene)
*Ich glaube, er hat mein Kinn.(Benim çenemi almış-benzerlik anlamında.)



Die Zunge -n (Dil)
*Ich habe mir an der heißen Suppe die Zunge verbrannt. (Dilimi sıcak çorbayla yaktım.)



Der Zahn -ä-e (Diş)
*Deine Zähne sind ganz gelb. Du musst sie besser putzen! (Senin dişlerinin hepsi sarı. Onları daha iyi temizlemen gerekir.)



Die Lippe -n (Dudak)
*Aber meine Lippen tun echt weh! (Ama dudaklarım çok acıyor!)



Die Augenbraue -n (Kaş)
*Sie färbt ihre Augenbrauen in der gleichen Farbe wie ihre Haare. (Kaşlarını saçıyla aynı renge boyar.)



Die Wimper -n (Kirpik)
*Sie hat wunderschöne Augen mit langen Wimpern. (Uzun kirpikli güzel gözleri var.)



Die Wange -n (Yanak)
*Sie hat uns auf die Wange geküsst und uns eine gute Nacht gewünscht. (O bizi yanağımızdan öptü ve bize iyi bir gece diledi.)



Das Gesicht -er (Yüz)
*Sein Gesicht hatte einen nachdenklichen Ausdruck. (Yüzünde düşünceli bir ifade vardı.)



Die Falte -n (Kırışıklık)
*Cremes können Falten vorbeugen. (Kremler kırışıklıkların önlenmesine yardımcı olabilir.)



Der Bart -ä -e (sakal)
*Darf ich mal deinen Bart anfassen? (Sakalına dokunabilir miyim?)
Bazı Deyimler
um ein Haar
- Hemen hemen, neredeyse, kıl payı
*Um ein Haar wäre ich von einem Auto überfahren worden. (Neredeyse bir araba tarafından eziliyordum.)
mir standen die Haare zu Berge
- tüylerim diken diken oldu
*Als ich das Gespenst sah, erschrak ich so sehr, dass mir die Haare zu Berge standen. (Hayalet görünce öyle korktum ki tüylerim diken diken oldu.)
die Stirn runzeln
- kaş çatmak, kaşlarını çatmak
*Ich will wissen, ob Sie lächeln oder die Stirn runzeln. (Gülümsüyor musunuz, kaşlarınız mı çatık bilmek istiyorum.)
unter vier Augen
- baş başa
*Darf ich dich mal unter vier Augen sprechen? (Seninle baş başa konuşabilir miyim?)
ein Auge zudrücken
- görmezlikten gelmek, göz yummak
*Du kannst ein Auge zudrücken, während ich in die andere Richtug gehe. (Ben başka yöne giderken, sen görmezlikten gelebilirsin.)
die Wände haben Ohren
- yerin kulağı vardır
*Seien sie ruhig, die Wände haben Ohren. (Sessiz ol, yerin kulağı vardır.)
den Mund halten
- çeneyi kapamak, ağzını tutmak
*Tom, könntest du wenigstens mal für 10 Sekunden den Mund halten? (Tom, sadece on saniye çeneni kapar mısın?)
die Nase hoch tragen
- kibirli, kendini beğenmiş, burnu yukarda
*Du trägst die Nase hoch. (sen kendini beğenmişsin.)
ohne mit der Wimper zu zucken
- gözünü bile kırpmadan
*Du hast diese Gräber ausgehoben, ohne mit der Wimper zu zucken. (O mezarları gözünü bile kırpmadan açtın.)
das Gesicht verlieren
- itibarını, saygınlığını kaybetmek
*lch darf in der öffentlichkeit nicht das Gesicht verlieren. (Herkesin önünde itibarımı kaybedemem.)
Alıştırma -1




Time is Up!
Alıştırma -2




Time is Up!
Not : Almanca’da Edilgen Çatı yani Das Passiv konusuna çalışmak isterseniz buraya tıklayarak başlayabilirsiniz.
İşte bu, başardınız!!! Yazımızın sonuna gelmiş bulunmaktasınız 🙂
Eğer beğendiyseniz aşağıda bulunan kısma yorumlarınızı yazarak bizi çok mutlu edebilirsiniz.
“Görüşleriniz bizim için değerlidir“